AnasayfaBAKTERİYEL HASTALIKLAREndüstri BitkileriFitopatoloji

Patateste yumuşak çürüklük (Erwinia carotovora)

Karabacak hastalığı, gövdeyi etkiler ve yumrularda yumuşak çürüklüğe sebep olabilir. Karabacak hastalığı ve bakteriyel yumuşak çürüklüğün nedeni Erwinia carotovora bakteri türünün iki varyetesidir. Bunlar patatesin yetiştirildiği her yerde bulunurlar. Bakteriyel yumuşak çürüklük başka pek çok bitkinin etli ve yapraklı kısımlarını da etkiler. E. carotovora var. atroseptica Meksika’da ayçiçeklerinde, ABD’de şeker pancarında rapor edilmiştir. 

Hastalığın Simptomları (Belirtileri):

Karabacak:

Karabacak hastalığının simptomları bitki gelişiminin herhangi bir evresinde görülür. Enfekte olmuş bitkilerin gövdeleri, genellikle tohumun çürümesi ile başlayan ve gövdeye doğru bazen birkaç mm, bazen de gövde boyunca genişleyen mürekkebimsi siyah bir çürüme sergilerler. Rengi bozulmuş siyah bölgenin üst kısmındaki gövde dokusu genellikle çürümüştür ve gövdedeki damar dokularının renkleri sıklıkla bozulmuş durumdadır. Enfekte olmuş bitkilerin gelişimi genellikle durur ve özellikle mevsimin başlarında sert-dik bir büyüme eğilimine sahiptirler. Yapraklarda sararma olur ve yaprakçıklar kenarlarından yukarı doğru kıvrılma eğilimi gösterirler. Yaprakçıklar ve daha sonra da bütün bitki solabilir, yavaşça çürür ve nihayet ölür. Genç filizler saldırıya uğrayıp daha topraktan çıkmadan ölebilirler.

Gövdeler, yaprak sapları ve yapraklar; bitkide doğal olarak açılan yaralar, dolu veya rüzgar yaralamaları gibi zedelenmeler yoluyla da enfekte olabilirler ve enfeksiyon, gövde ve yaprak saplarının üst kısmına veya aşağısına doğru ilerleyebilir. Böylece enfekteli yumrulardan enfeksiyon kapmayan bitkiler bu şekilde enfeksiyona yakalanırlar ve üzerinde tipik karabacak hastalığı simptomları oluşur. Yağışlı havalarda çürüklük yumuşak ve sümüksüdür ve bitkinin büyük kısmına yayılabilir. Kurak ortamlarda enfekte olmuş dokular kurur ve büzüşür ve sıklıkla gövdenin toprak altı kısmı ile sınırlı durumdadır. Enfekte olmuş bitkilerden elde edilen yumrular, stolon ucundaki damar yapısının hafifçe renk. değiştirmesinden bütün yumruda oluşan yumuşak çürüklüğe kadar genişleyebilen simptomlar gösterebilir. Enfekte olmuş yumrularda çürüme stolon ucundan başlar ve öze doğru yayılır ve özde veya etli kısımda tipik olarak yumuşak çürüklük oluşur.

Yumuşak Çürüklük:

Yumrular yumuşak çürüklük hastalığı ile depoda iken veya hasattan önce toprak altında iken enfekte olabilirler ve tohumluk yumrular dikimden sonra çürüyebilirler. Enfeksiyon; lentiseller, yaralar veya yumrunun stolon ucundan enfekte olmuş ana bitki yoluyla yumruya geçer. Lentiseller ile ilgili lezyonlar yaklaşık olarak 0,3-0,6 cm çapında, hafifçe çökmüş, kahverengileşmiş, dairesel suda ıslanmış kısımlar olarak ortaya çıkarlar. Kuru şartlarda bunlar; çökük, sert ve kuru olabilirler. Bazen enfeksiyon durdurulacağından hastalıklı kısım sert, siyah ve ölü bir madde ile dolu çökük bir bölge bırakarak kuruyabilir. Yaralanmalarla ilgili lezyonlar düzensiz şekillerde, çökük ve genellikle koyu kahverengilidirler.

Yumuşak çürüklü dokular ıslak, kremden açık kahverengiye değişen renklerde, yumuşak ve hafif tanecikli kıvamdadırlar. Hastalıklı dokular sağlıklı dokulardan kolaylıkla ayrılırlar ve yıkandıklarında kolayca sağlıklı dokudan ayrılırlar. Lezyonların kenarında genellikle kahverengi ve siyah pigmentler oluşur. Çürüyen doku, erken dönemlerde genellikle kokusuzdur ancak sekonder organizmalar hastalıklı dokuyu istila ettikçe dokular yapışkan bir hal alır ve pis bir koku yayarlar.

Hastalık Etmeni Olan Organizmalar:

Karabacak: E. carotovora var. atroseptica (Van Hall) Dye ve bazen de E.carotovora var. carotovora (Jones) bu hastalığa sebep olur. E.chrysantemiBrukholder, McFadden ve Dimock son zamanlarda Peru?da karabacak hastalığı belirtileri gösteren hastalıklı patates bitkilerinden izole edilmiştir.

Yumuşak Çürüklük: E. carotovora var. caratovora (Jones) Dye ve E. carotovora var. atroseptica (Van Hall) Dye yumuşak çürüklük hastalığının en yaygın etmenleridir. Pseudomanas spp. Bacillus spp. , Clostridium spp. ve Flavobacterium pectinovorum gibi bir kısım pektolitik de yumuşak çürüklük enfeksiyonları ile ilgili bulunmuştur.

E.carotovora kolayca kültür ortamlarında geliştirilebilir.

E. carotovora var. atroseptica ve E. carotovora var. caratovora çubuk şeklinde gram (-) negatif bakterilerdir ve peritrik kamçılıdırlar. Spor oluşturmazlar ve fakültatif anaerobiktirler.

Hastalığın Hayat Çemberi:

Karabacak: Karabacak hastalığının primer inokulum kaynağı, tohumluk yumrulardır. Dikimden sonra, tohumluk yumru parçaları, büyüme sezonu boyunca değişik zamanlarda çürür ve büyük miktarda bakteriyi toprağa bırakır. Bazen de konukçu bitkinin ve bazı yabancı otların rizosferlerinde çoğalarak kalabilirler. Kışın, hastalıklı gövde ve yumrularda canlılığını sürdürür. Bakteriler toprakta ölmeden en azından kısa bir süre kalabilirler. Hayatta kalma süresi, serin ve nemli yerlerde ılık ve kuru ortamlara göre daha uzundur. Hastalıklı bitki kalıntılarının mevcudiyeti bakterinin yaşama süresini uzatır.

Bakteriler topraktaki su ile belirli uzaklıklara taşınabilir ve yakındaki bitkilerin henüz gelişmekte olan genç yumrularını enfekte edebilir. Genç yumruların, kontaminasyon oranı (enfeksiyonu kapma oranı) çevresel koşullara bağlı olarak mevsimden mevsime değişiklik gösterebilir. Bakteriler; lentisellere, büyüme çatlaklarına ve hasat zamanında oluşan yaralara yerleşebilir ve bütün depolama süresi boyunca kontamine olmuş yumrularda yaşamını sürdürebilir. Yumruları kesme ve diğer ayıklama işlemleri sırasında hızlı bir şekilde yayılırlar.

Yumuşak Çürüklük: Yumuşak çürüklük de benzer bir hayat döngüsüne sahiptir. Bakteriler, yumruları yıkamada kullanılan su ile kolayca ve etkili bir şekilde yayılırlar.

Hastalığın Epidemiyolojisi:

Karabacak: Tohumluk yumruların Erwinia ile kontaminasyonu için en uygun koşullar; nemli toprak ve ılıman sıcaklık (genellikle 18-19 °C’nin altı)’dır ve genellikle kuzey üretim bölgelerinde daha yaygındır.

Erwinia, hücreleri çürüyen tohum parçalarından toprağa dağılırlar ve toprak ısısına ve daha az oranda da toprak nemine bağlı olarak değişik sürelerde hayatta kalırlar. Kuru, ılık (23-25 °C) ortamlarda üretilen yumruların enfekte olma ihtimali daha düşüktür. Çünkü; patojenlerin hayatta kalma ihtimali daha azdır ve bu patojenler bu şartlarda toprakta daha kısa mesafelere yayılabilirler. Kuru ve yüksek ısılı toprak şartlarında elde edilen ürünler, Erwinia ile bulaşık tohumlardan üretilseler bile esas olarak (ya da tamamen) Erwinia bulaşıklığından uzak olabilirler.

Serin ve nemli toprak şartlarında, ekim yapıldıktan sonra, bitkinin ortaya çıkışının ardından yüksek ısılı bir ortam takip ederse karabacak görünür, yüksek ısılı toprak tohum parçalarının çürümesine ve bitki ortaya çıkmadan sürgünlerin ölümüne yol açar. Karabacak hastalığı nedeniyle olan kayıplar, serin yerlerden ziyade ılıman yerlerde daha büyük olur. E. caratovora var. caratovora, eğer toprak ısısı çok yüksekse (30-35 °C) tipik karabacak enfeksiyonlarına sebep olabilir.

Tohumların, Fusarium spp. ile enfekte olması dokuların, yumuşak çürüklük ve karabacak hastalıklarının gelişmesi için yatkın olmasına sebep olurlar. Yüksek azotlu gübreleme, tarlada karabacak hastalığının görülmesini geciktirebilir.

Çeşitli böcek türleri; bakterileri, patates yığınlarından ve enfekte olmuş bitkilerden tohumlara ve sağlıklı bitki gövdelerine taşıyıp yayabilirler. Yağmur yada yağmurlama sulama ile oluşan Erwinia?lı su zerreleri veya mekanik olarak yapılan bitki sapı toplama işi de hastalığın yayılmasında sebep olabilir. Mekaniksel tohum kesicileri de Erwinia spp.?nin geniş alana yayılmasında etkilidirler.

Yumuşak Çürüklük: Yumrulardaki yumuşak çürüklük; güneş ışığına maruz kalma, yaralanma, iyi olgunlaşmama, diğer patojenler tarafından işgal edilme, ılık ortam, yüksek nem ve oksijen azlığı gibi durumlarda oluşur. Erwinia?nın neden olduğu çürüklük için optimal sıcaklık 25-30 °C’nin üstüdür.

Pseudomanas, Bacillus ve Clostridium gibi türler tarafından oluşturulan yumuşak çürüklük hastalığının ısı tercihi ise 30 °C ve üstüdür.

Kötü havalandırma ve toprağın selle kaplanması sonucu oluşan oksijensiz şartlar veya yumruların yıkamadan sonra su tabakası ile kaplı durumda olması hastalığın gelişmesini teşvik eder. Aynı zamanda, yüksek azotlu gübreleme hassasiyeti artırır.

Hastalıkla Mücadele:

Karabacak ile Mücadelede;

  • Tohumluk yumrular; bilhassa, kesilerek ekilen yumrular iyi drenajlı toprağa ekilmelidir.
  • Tohum parçalarının çürümesini ve gövde istilasını kolaylaştıran oksijensiz toprak şartlarından kaçınmak için aşırı sulama yapılmamalıdır.
  • Fusarium spp. enfeksiyonunu önlemek için; tohumluk yumruları ekimden önce uygun bir fungusit ile ilaçlamalıdır.
  • Meristem kültürü yoluyla elde edilen tohumluklar, karabacak ve yumuşak çürüklük hastalığından meydana gelen kayıpları büyük ölçüde azaltır. Bu tür tohumlar, patates ürünleri arasında en azından 2-3 yıl toprağa ekilmelidir. Eğer, tarlada kendi gelen patates bitkisi sorunu varsa bu süre daha uzun tutulmalıdır.Erwinia bulaşmamış stoklar özellikle E. caratovora var. caratovora tarafından hızla enfekte olabilirler.
  • Erwinia spp.’ye vektörlük eden böceklerin konukçuları ve bitki artıkları yok edilmelidir.
  • Bulaşmayı önlemek için; tohum ekim ve hasat araçlarını, taşıyıcıları olduğu kadar tohum kesme ve tutma araçları da sık sık yıkanarak dezenfekte edilmelidir. Bu işlemler, her bir tohum tarlasından öbürüne geçerken yapılmalıdır.
  • Çok gerekli değilse, tohumlar yıkanmamalı ve mekanik olarak yaralanmamaları için dikkat edilmelidir.
  • Yeterli miktarda azotlu gübreleme yapılmalıdır.
  • Bakterilerin, sağlıklı bitkilere bulaşmasını önlemek için; hastalıklı bitki görülür görülmez yok edilmelidir.

Yumuşak Çürüklük ile Mücadelede;

  • Lentisellerde oluşan enfeksiyonu azaltmak için; hasattan önce aşırı toprak neminden kaçınılmalıdır.
  • Yumrular, tam olgunlaştıkları zaman hasat etmelidir. Hasat ve taşıma esnasında yumrulara zarar vermekten kaçınılmalıdır.
  • Hasat edilen yumrular, güneş ışınlarından korunmalı ve kurutulmamalıdır.
  • Yumruların ısısı; hasattan sonra mümkün olduğu kadar çabuk olarak 10 °C’nin altına indirilmeli ve olabildiğince düşük ısıda muhafaza edilmelidir. Yumruları serin tutmak, CO2 birikimini ve nem tabakası oluşumunu önlemek için iyi bir havalandırma önemlidir.
  • Düşük ısılı yumruları, yüksek nemli ortamlara koymaktan kaçınılmalıdır.
  • Yumrular depolamadan önce yıkanmamalıdır. Pazarlamadan önce yıkanan yumrular mümkün olduğunca çabuk kurutulmalı ve iyi havalandırılan taşıyıcılara konulmalıdır.
  • Patatesleri yıkamak için sadece temiz su kullanılmalıdır. Patateslerin enfekte olmuş su tanklarında yıkanması yumuşak çürüklük hastalığının büyük bir oranda oluşmasına neden olur. Yumuşak çürüklük inokulumunu azaltmak için; yıkama suyu klorlanmalıdır.

Yazılarımızdan haberdar olmak için
Abone olmak istermisin ?

Kaliteli yazılarımız ve fotoğraflarımızdan ilk sizin haberiniz olsun !

Bitki koruma ailesine katıldığınız için teşekkür ederiz.

Bir şeyler yanlış gitti sanırım 🙁

Şükrü Kaynaş

Ne zaman fark edebiliriz acaba ? Zararlılar ve hastalıklar ile mücadele ettiğimizi zannedip, önümüze konulan bir besinin sadece kimyasaldan ibaret kansorejen bir madde olduğunu...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Yazılarımızdan haberdar olmak için
Abone olmak istermisin ?

Kaliteli yazılarımız ve fotoğraflarımızdan ilk sizin haberiniz olsun !

Bitki koruma ailesine katıldığınız için teşekkür ederiz.

Bir şeyler yanlış gitti sanırım :(