Yonca Fungal Hastalıkları Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgi:

Yem bitkilerinin imparatoriçesi diye adlandırılan yonca, bilinen en eski yem bitkisi olup, planlı ve sistemli bir şekilde tarımının yapılmasına çok önceki çağlardan günümüz dahil tarımı yapılan ünlü bitkidir. Selçuklular ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinde Anadolu’da sipahi atlarının kaba yem ihtiyacının karşılanması için tarımının yapıldığı bilinmektedir. Avrupa ülkeleri yonca tarımına 15- 16 yüz yılda başlamış ancak esas ekim nöbetinde kullanılmaya 18.yüzyılda başlanmıştır.

Bugün Avrupa Ülkelerinde özellikle Fransa, Almanya, Hollanda ve İtalya’da yoğun bir şekilde yonca tarımı yapılmaktadır. ABD’de yonca tarımı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi 18.yüz yılda gelişmeye başlamış ve günümüzde toplam tarım arazisin % 30’undan fazlasında yem bitkisi ekimi yapılmakta ve bu yem bitkilerinin içerisinde de en fazla yonca ekimi yapılmaktadır. Yoncanın çok farklı eko-tiplerinin bulunması, tarımının genişlemesine neden olmaktadır . Eko-tip zenginliği, besin maddesi zenginliği ve yüksek verim vermesi bu gün dünyanın bir çok ülkesinde yonca yetiştiriciliğine olan talebi gittikçe artırmaktadır.

Anadolu; yonca türlerine gen merkezi olması ve çok eskiden beri tarımının yapılması açısından çok önemli bir yere sahip bulunmaktadır. Bu nedenle eski yem kültürüne sahip bu coğrafya üzerinde yonca ve diğer yem bitkilerinin ekim alanlarında çok az ilerleme kaydedilmiştir. Dünyada bir çok ülkede tarla tarımını içerisinde yonca ve diğer yem bitkileri ekim nöbetine % 20-30 oranında yer alırken, Ülkemizde 24 milyon hektar tarla arazisi içerisinde % 2.5 oranda (600 bin hektar) yer almaktadır. Bu yem bitkisi ekim alanın 1/3 yonca yetiştiriciliği şeklinde yapılmaktadır.

Yonca yetiştiriciliği ülkemizde daha çok kültür hayvanlarımızın kaba yem gereksinimleri için yapılmaktadır. Genel olarak yonca kuru ot ve tohum üretimi için yetiştirilmektedir. Bölgelerimize göre yoncadan 4-8 biçim alınabilmektedir. Tohumluk üretimi için ekilen alanlardan ortalama 30- 50 kg/da tohum alınabilmektedir. Yonca yem bitkisi içerisinde taşıdığı mikro ve makro besin elementlerinin fazlalığı ve protein miktarının yüksek olması nedeniyle çok kaliteli kaba yem vermektedir. Baklagil yem bitkilerinin bir özelliği olarak havanın serbest azotunu bakteri yardımıyla biriktirme özelliğine sahiptir. Yonca yem bitkisi ortalama bir yetiştirme sezonunda ortalama 20 kg/da azotu toprağa bırakmaktadır. Bu özelliğinden dolayı kendisinden sonra ekilecek bitkiler için atılacak azotlu gübreler yönünden tasarruf sağlama özelliğine de sahip bulunmaktadır.

Hastalıkları önemlidir…

Son yıllarda organik tarımsal üretim ve tarım topraklarının verimliliklerinin sürdürülebilmesi konusunda çalışmalar dikkati çekmektedir. Bu denli yararlı bitkide de diğer bir kısım bitkilerde olduğu gibi, bir çok hastalık etmeni önemli derecelerde zarar yapmaktadır. Bu yüzden hastalıkları teşhis ve zamanında tekniğine uygun olarak mücadele yapılması önemli olmaktadır. Yoncada yetiştiriciliğinde verim düşüklüğüne sebep olan hastalıklarından birçok etmen sebep olmaktadır. Bu hastalıklar ülkemizde ve dünyanın bir çok ülkelerinde görülebilmektedir. Bu hastalıkların ortaya çıkış dönemleri ve teşhisi, zamanında tekniğine uygun bir şekilde mücadele yapılması, bol ve kaliteli yonca kaba yemi elde etme açısından son derece önemli olacaktır.

Tohum ve fidelerde ortaya çıkan fungal (mantar) hastalıklar:

1) Aphonomyces Kök Çürüklüğü

2) Rhızoctonia solani

3) Phytophthora spp.

4) Pythium spp.

5) Fusarium spp

Fide hastalıkları yağışlı bölgelerde ortaya çıkar. Özellikle drenajı yetersiz olan alanlarda ve toprak sıkışması bulunan kısımlarda daha fazla görülür. Islak koşullarda yeni ekilen yonca tohumlarının çıkışı gecikir. Bu koşulların devam etmesi halinde toprak kaynaklı funguslar problem olarak ortaya çıkar.

Phytophthora, Pythium, Aphonomyces, ve Rhizoctonia genuslarının bir çok türleri yeni çıkan fidelere saldırır. Geleneksel olarak Phytophthora ve Pythium primer patojen olarak düşünülür, fakat yakın zamanda Aphonomyces’in geniş alanlarda yaygın olduğunun farkına varılmıştır. Yapılan surveylerde toprakta Aphonomyces’in Phytophthora’dan daha yaygın olduğu saptanmıştır. Bu iki fungusun fidelerde eşit oranda yayıldığı kabul edilir.

Genel Simptomları (Belirtileri):

Mücadelesi:

Yaprak ve gövdede ortaya çıkan fungal (mantar) hastalıklar:

1) Leptosphaerulina yaprak lekesi

2) Stemphylum yaprak lekesi

3) Sarı yaprak lekesi

4) Yaz gövde siyahlığı ve yaprak lekesi

5) Pseudopeziza yaprak lekesi

6) Mildiyö hastalığı

7) Pas hastalığı

Alt gövdede ve kök boğazında ortaya çıkan fungal (mantar) hastalıklar:

1) Antraknoz hastalığı

2) İlkbahar siyah sap hastalığı

3) Sclerotinia taç ve gövde çürüklüğü

Kök Boğazı ve köklerde ortaya çıkan fungal (mantar) hastalıklar:

1) Fusarium solgunluğu

2) Verticillium solgunluğu

3) Phytophthora kök çürüklüğü

4) Rhizoctania kök çürüklüğ ve yaprak yanıklığı

5) Cylindocladium kök ve kök boğazı çürüklüğü

6) Kahverengi kök çürüklüğü

Takipçilerimizin dikkatine, yoncada görülen önemli hastalıkları sadece ön bilgi olarak verilmiştir. Daha sonra hastalıklar ayrı ayrı makaleler şeklinde yazılıp anlatılacaktır. Saygılarımızla.

Exit mobile version