AnasayfaEntomolojiSebze Bitkileri

Sebzelerde beyazsinek zararlısı

Başlıca iki zararlı vardır bunlar;

Homoptera takımının Aleyrodidae familyasına ait

  1. Tütün beyazsineği (Bemisia tabaci Genn.)
  2. Sera beyazsineği (Trialeurodes vaporariorum (Westw.) 

Zararlının tanımı ve yaşayışı:

Sera beyazsineği (T. vaporariorum):

Erginlerde abdomen soluk sarı renkte olup, kanatlar üzerindeki beyaz mum tabakası nedeniyle genel olarak beyaz renkte görünür. Gözler kırmızı renkte olup, antenler 7 segmentlidir. Erginin vücut uzunluğu 1 mm kadardır.

Yumurta oval şekilde, 0.25 mm boyunda olup, bir sapçık ile yaprağın alt yüzeyine dik olarak tutturulur. İlk konulduğunda beyaz renkli, açılmaya yakın ise kahverengi veya siyaha dönüşür.

Larva yassı, beyaz veya çok açık sarı renkte şeffaftır. Larva 3 dönem geçirir. Yumurtadan yeni çıkan larva 6 bacaklı olup, hareketlidir. Beslenme için uygun bir yer bulduğunda kendini sabitler, bir süre sonra bacak ve antenleri kaybolarak beslenmesine devam eder.

Ergine ait kırmızı gözler görülmeye başladığında pupa dönemi başlamış olur. Rengi kirli beyaza dönüşür. Pupanın üzerinde iplik şeklinde uzantılar görülmeye başlar. Pupa gelişmesini tamamladıktan sonra, pupayı kaplayan mumsu tabaka “T” şeklinde yırtılarak erginler çıkar. Pupanın oluşum döneminde gömlek değiştirilmediğinden bu döneme “yalancı pupa” dönemi denilmektedir.

Tütün beyazsineği (B. tabaci):

Genellikle Sera beyazsineği’ne benzemekle birlikte, erginleri Sera beyazsineği’ne göre daha küçük ve daha sarı renktedir. Dinlenme halinde kanatları vücut üzerinde daha çok birbiri üzerine binmektedir. Yumurtaları ilk bırakıldığında sarımsı yeşil renkte olup, larva çıkışına kadar aynı renkte kalmakta, Sera beyazsineği’nde olduğu gibi siyaha dönmemektedir.

Türlerin birbirlerinden ayırt edilmesi pupa döneminde daha kolay olmaktadır. Sera beyazsineği pupasının çevresi bir mum tabakası ile çevrili olmasına karşın Tütün beyaz sineği’nde bu tabaka yoktur. Tütün beyazsineği’nin vücut her iki kenarında hafif bir girinti olup, daha sarı renkte olmaktadır. Sera beyazsineği’nin pupası daha ovaldir.

Her iki tür de kışı larva, yumurta ve pupa halinde genellikle yabancıotlar üzerinde geçirir. Seralardaki kültür bitkilerinde ise mevsim boyunca yaşamlarını sürdürürler. Havanın sıcaklığının artması ile birlikte, seralardan açıktaki kültür bitkilerine geçerler.

Erginler bitkinin üst kısmında veya taze yaprakların alt yüzeylerinde beslenir ve barınır. Pupadan çıkar çıkmaz hemen beslenmeye başlar ve kısa bir süre sonra çiftleşirler. Dişiler çiftleşmeden yumurta bırakırsa, bu yumurtalardan sadece erkek bireyler meydana gelir. Çiftleştikten sonra konulan yumurtalardan hem erkek hem de dişi bireyler oluşur. Dişiler yumurtalarını genellikle taze yaprakların alt yüzüne bırakır.

Larvalar daha çok yaprakların alt yüzünde beslenir. Larvaların yaşaması için fazla miktarda amino aside ihtiyacı vardır. Bu nedenle bitki öz suyunu çok fazla emerler. Bitki özsuyunda amino aside göre şekerli madde oranı daha fazla olduğundan, larva fazla gelen şekerli maddeyi dışarı atar.

Arasında ki farklar

Sera beyazsineği’nin hayat dönemi süresi sıcaklığa bağlı olarak değişir. Genellikle sıcaklık arttıkça gelişme süresi kısalır. Zararlının tüm dönemleri için optimum gelişme sıcaklığı 22-27ºC’tır. Düşük sıcaklıklarda faaliyeti azaldığından, gelişmesini daha uzun sürede tamamlar. Düşük sıcaklığa en dayanıklı dönemi yumurta dönemidir. Yumurtaları –3ºC sıcaklıkta 15 günden fazla, -6ºC sıcaklıkta ise en fazla 5 gün yaşar. En uygun orantılı nem %75-80’dir.

Sera beyazsineği’nin erkek:dişi oranı 1:1’dir. Dişinin yumurta koyma kapasitesi sıcaklığa ve konukçuya göre değişmekle birlikte 500’den fazla yumurta bırakabilmektedir.

Tütün beyazsineği daha çok tropik ve subtropik bölgelerde tarlada bulunan bir tür olmasına karşın seralarda da önemli zararlar yapmaktadır. Tütün beyazsineği için optimum sıcaklık 30-33ºC olup, yoğunluğu 33ºC’nin üzerindeki sıcaklıklarda aniden düşmektedir. Tütün beyazsineği’nin gelişme süresi aynı zamanda orantılı nem ve konukçuya göre değişmektedir. Ergin, yüksek sıcaklıklarda (28-30ºC) 10-15 gün, düşük sıcaklıklarda (kış döneminde) 1-2 ay yaşar. Dişileri 50-300 adet yumurta bırakır. Zararlı konukçusunun olmadığı dönemde bile hayatını birkaç hafta sürdürür. Fakat ergin sıfırın altındaki sıcaklıklarda yaşayamaz.

Beyazsinekler genellikle yılda 9-15 döl verir.

Zarar şekli nasıl olmaktadır ?

Ergin ve larvaların bitki özsuyunu emerek beslenmesi sonucu yapraklarda sarımsı lekeler meydana gelir. Zararlı yoğunluğu fazla olduğunda bitki ve meyve gelişmesi durur. Güneş ışığının fazla olması halinde ise bitkiler sararır ve kurur.

Larvaların dışarıya attığı şekerli madde, yaprak ve meyve yüzeyinde yapışkan bir tabaka meydana gelmesine neden olur. Böylece yaprak yüzeyi kirlenir ve bu madde üzerinde fungus (Cladosporium spp.) diğer bir adıyla fumajin gelişmesi başlar. Bunun sonucunda, şekerli maddenin üzeri kararır. Yapraklarda meydana gelen bu kararmalar sonucunda, yaprakta özümleme ve solunum azalması sonucu bitki büyümesi durur. Meyvelerde meydana gelen kararmalar, meyvelerin pazar değerini düşürür. Meyve üzerindeki fumajin yoğun olduğunda çürüme meydana gelir.

Beyazsinekler virüs hastalıklarının taşınmasında önemli rol oynar. Bu şekilde de önemli zararlara yol açar. Ülkemizde heryerde yaygındır.

Konukçuları

Beyazsinek polifag bir zararlıdır. En uygun konukçusu domates, patlıcan, hıyar olup; biber, kabak, kavun, fasulye gibi sebzelerde, tütün, pamuk ve süs bitkilerinde zarar yapar.

Bamya, fasulye, patlıcan, patates, domates, biber, kabak, hıyar, marul ve  lahana beyazsineğin konukçuları arasındadır.

Doğal Düşmanları

Literatürde beyazsineğin pek çok doğal düşmanı olduğu belirtilmektedir.

Ülkemiz’de bulunduğu bilinen doğal düşmanları aşağıda verilmiştir.

Mücadelesi

Kimyasal mücadelenin gereksiz ve aşırı şekilde yapılması doğal dengenin bozulmasına ve zararlı popülasyonunun daha fazla artmasına sebep olmaktadır. Bu nedenle zararlının mücadelesinde başarılı sonuç almak için kimyasal mücadele dışındaki yöntemlere öncelik verilmelidir.

Kültürel Önlemler

Beyazsinek kışı yabancıotlar üzerinde geçirmektedir. Bu nedenle hasattan sonra tarlanın çevresindeki yabancıotlar doğal düşmanlar açısından incelenerek  buna göre uygulama yapılmalıdır.

Gereğinden fazla sulama sonucu nem artışı beyazsinek popülasyonunun artmasına neden olduğundan, fazla sulamalardan mutlaka kaçınılmalıdır.

Bitki bünyesindeki azot miktarı beyazsinek için uygun bir besi ortamıdır. Bu nedenle sebzelerde gereğinden fazla azotlu gübre uygulamasından kaçınmak gerekir.

Seralarda, havalandırma açıklıkları 462 µm’lik tel ile kaplanmalı, sera içinde nem ve sıcaklık artışını önlemek için yeterli havalandırma yapılmalıdır.

Biyoteknolojik Mücadele

Beyazsineğin serada varlığını belirlemek için fide dikimi ile birlikte dekara 1 adet olacak şekilde sarı yapışkan tuzaklar, bitkinin 10-15 cm üzerinden asılır. İlk ergin uçuşu belirlendikten sonra ise 10 m²’ye 1 tuzak gelecek şekilde 3 m aralıklarla ardışık olarak, tuzaklar aynı şekilde yerleştirilir. Tuzaklar kirlendikçe yenisi ile değiştirilir.

Biyolojik Mücadele

Doğal düşmanları korumak için gerekli önlemler alınmalıdır. Bu faydalılardan özellikle M. caliginosus Ege Bölgesi’nde çok etkilidir. Akdeniz Bölgesi’nde ise M.caliginosus ve Z. alanatus en önemli doğal düşmanlarıdır.

Sebzelerde beyazsineğe karşı E. formosa ile biyolojik mücadele başarılı bir şekilde yapılabilmektedir.

Serada ergin uçuşları saptandıktan sonra, serayı temsil edecek şekilde belirlenen yaklaşık 20 bitkinin alt, orta ve üst yapraklarından birer adet koparılarak beyazsinek larvası sayılır. Yaprak başına 5 adet larva+pupa görüldüğünde, 5 adet beyazsinek larvasına 1 adet E. formosa pupası verilir. Salınacak parazitoit miktarını belirlemek üzere yaklaşık 20 bitkinin alt, orta ve üst yapraklarından birer adet koparılarak yapraklar sayılır ve bir bitkide bulunan ortalama yaprak sayısı hesaplanır. Bu yaprak sayısı, serada bulunan bitki sayısı ile çarpılarak, seradaki toplam yaprak adedi bulunur. Serada yaprak başına bir adet gelecek şekilde parazitoit pupası homojen olarak dağıtılır.

Yazılarımızdan haberdar olmak için
Abone olmak istermisin ?

Kaliteli yazılarımız ve fotoğraflarımızdan ilk sizin haberiniz olsun !

Bitki koruma ailesine katıldığınız için teşekkür ederiz.

Bir şeyler yanlış gitti sanırım 🙁

Şükrü Kaynaş

Ne zaman fark edebiliriz acaba ? Zararlılar ve hastalıklar ile mücadele ettiğimizi zannedip, önümüze konulan bir besinin sadece kimyasaldan ibaret kansorejen bir madde olduğunu...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Yazılarımızdan haberdar olmak için
Abone olmak istermisin ?

Kaliteli yazılarımız ve fotoğraflarımızdan ilk sizin haberiniz olsun !

Bitki koruma ailesine katıldığınız için teşekkür ederiz.

Bir şeyler yanlış gitti sanırım :(