FitopatolojiFUNGAL HASTALIKLARGenel bitki hastalıklarıTahıl, Baklagil, Yem Bitkileri

Çavdar mahmuzu hastalığı (Claviceps purpurea)

Bilimsel Sınıflandırılması

Kingdom: Fungi 
Phylum: Ascomycota 
Subphylum: Pezizomycotina 
Class: Sordariomycetes 
Subclass: Hypocreomycetidae 
Order: Hypocreales 
Family: Clavicipitaceae 
Genus: Claviceps 
Species: Claviceps purpurea 

Claviceps purpurea– Hastalığın tasviri

 

Görülme Alanları ve Zararı:

Ergot adıyla bilinen bu hastalık dünyanın her tarafında görülür. Dünyada yayılış alanı oldukça geniştir. Ülkemizde görülen çavdarmahmuzu hastalığının önemi verimin azalmasından değil, asıl etmenin oluşturduğu sklerotların zehirli alkoloidleri içermesinden ileri gelir. Ergot alkoloidleri olarak tanınan bu maddelerin farmakoloji ve toksikolojide önemli bir yeri vardır.

Mahmuz adı verilen sklerotlardan muhtelif etkili maddeler izole edilmiştir. Bu maddeleri şöyle sıralayabiliriz; ergotinic asit, ergobasine, ergometrine, ergotoxin ‘dir. Bu maddelerin çavdar ununda %3-4 oranında bulunması halinde bu unları yiyen insanlarda hastalık kendini gösterir.

Tarihçesi:

Hastalık hakkında 1958 yılında çekilen belgesel niteliğinde tarihçesidir.

 

Çavdar mahmuzu çok eski zamanlardan beri insanlar tarafından tanınan bir hastalıktır. MÖ. 300-400 yıllarında yazılmış bir kitapta kadınlarda düşüklere neden olan ve tahıllarda bulunan esmer renkli taneleri tarif etmiştir. Orta çağda, çavdarın insanların el ve ayak parmaklarında şiddetli yanma meydana getirdiği kayıtlarda bulunmaktadır. Bu hastalığa “kutsal yanıklık” “Saint antoin” ateşi adı verilmiştir. Hastalar Saint antoin kilisesine götürülüp bir süre orada bırakırlar ve böylece hastalıktan kurtulurlardı. Sonradan bunun nedeni anlaşılmıştır; halk genellikle tükettiği unun kalitesine bakmıyor ve mahmuzlarla karışık un yeniliyordu, halbuki kilisede iyi undan yapılmış ekmek tüketildiği için buraya getirilen hastaların beslenme rejimi düzeliyor ve hastalık belirtisi giderek kayboluyordu.

1777 yılında  Fransa’nın Solagne hava kilisesinde vuku bulan bir çavdar mahmuzu istilasında çavdar ekmeği ile beslenen 8000 kişi kangrenli ergotizm’den öldükleri anlaşılmıştır. Çağımızda ergot salgınları görülmüştür. 1926’da Rusya’da; 1951 yılında Fransa’da ergot zehirlenmeleri salgın nitelik taşıyordu.

İnsan ve Hayvanlara Zararları:

Ergot alkoloidlerinin yaptığı hastalıklara “ergotizm” denir.

Ergot zehirlenmelerinde bulantı, kusma, ishal, baş dönmesi, sara nöbetleri, göğüste sıkışma, uyuşukluk, görme bozukluğu ve kısa zamanda da ölüm meydana gelir. Bazen el ve ayak parmaklarında, burun ve kulaklarda kangren, el ve ayaklarda hissizlik, karıncalanma, yürürken ağrı ve morarma görülebilir.

Çiftlik hayvanlarında ergotizm belirtileri yavru atma, kuyruk ve tırnakların kopup düşmesi sinir ve sindirim sisteminde bozukluklar meydana gelir.

Konukçuları:

Çavdar  mahmuzu etmeninin konukçuları arasında buğday, arpa ve triticale vardır. Çavdar Mahmuzu hastalığı çavdardan başka hassas bazı buğday  ve ender olarak da arpa ve yulaf görülebilir. Yabani  ve kültürü yapılan Graminiae  türü çayır bitkilerinde bu hastalık yaygındır. Karadeniz Bölgesinde çavdar ve buğdayın bazı türlerinde Cynedon dactilon, Agropyron türlerinde keza Orta Anadolu da Pactylis hispanica ve Agropyron repens’te tespit edilmiştir.

Simptomları:

  • Ergot çavdarın çiçek döneminde ilk belirtilerini oluşturur.
  • Başta hasta başaklarda çiçeklerden krem- altın sarısı renkte yapışkan damlacıklar sızar.
  • Önceleri pek fark edilmeyen bu sızıntı beyazımsı renkli bu misellerin yerini çok geçmeden sert, boynuz veya mahmuz görünümünde morumsu-siyah renkli kitleler alır.
  • Uzunlukları 0.2-5 cm olan bu kitleler etmenin, hastalığa adını veren sklerotlardır.

Yaşam Çemberi:

  • Hasta başaklardan dökülen sklerotlar toprakta uzun süre hiç zarar görmeden kalır.
  • Aktif hale geçip çimlenebilmeleri için en az 3 aylık bir bekleme dönemi gerekir.
  • İstirahat devresini tamamlayan sklerotlar ilkbaharda bir çok sapçık vererek çimlenir.
  • Bunların ucunda kırmızı birer başçık oluşur. Başlıklar aslında pseudoparankimatik yapıda birer stromadır.
  • Stroma içinde hemen peritesyum oluşmaya başlar.
  • Her peritesyum stroma içinde fakat çevreye yakın ve ostiolü dışarı açılacak şekilde yer alır.
  • Olgunlaşan peritesyumlardan askosporlar tabiata yayılır.
  • Askosporların oluşumu ve dağılması çavdarın çiçeklenme dönemine denk gelir.
  • Çavdar mahmuzu hastalığı çiçek enfeksiyonu yapar. Askospor vasıtasıyla etmen çiçeğe girer ve hastalık etmeninin sklerotları gelişip dane yerine sklerot oluşturur
  • Çiçeğe ulaşıp çimlenen sporlar ya stigma yoluyla veya direk yoldan ovaryumu enfekte eder.
  • Yumurtalık dokularında gelişen fungus bir hafta içinde bol miktarda konidi oluşturan sporodokyumlar meydana getirir.
  • Konidi ballı ve yapışkan bir sıvı ile bulaşık durumdadır.
  • Nektara benzeyen bu sıvının orjini bilinmemektedir. Böcekleri cezbeden nitelikte olan bu nektar böcekler aracılığı ile çiçekten çiçeğe hastalığın yayılmasını sağlar.
  • Hastalık yağmur damlalarıyla da yayılır.
  • Çiçek dönemi boyunca süre gelen sezonda infeksiyon sorumlusu konidiumlardır.
  • İnfekteli yumurtalıklardan normal daneler yerine önce misel kitlesi sonrada mahmuz şeklinde sklerotlar oluşur.
  • Sklerotlar toprağa karışırsa hastalığın yıldan yıla geçişini sağlar.
  • Sağlam danelerin içine karıştığında insan ve hayvan sağlığı için tehlike teşkil eder.
  • Hastalığın çıkışı nemle yakından ilişkilidir. Özellikle sekonder enfeksiyonlarda neme olan ihtiyaç daha fazladır. Bu nedenle İç Anadolu da bugüne kadar problem olmamıştır.

Hastalığın yaşam çemberi hakkında tasviri

 

Mücadelesi:

  • Sklerotları tamamen ayıklanmış temiz tohum kullanılmalı,
  • Çavdar ekim münavebesine alınmalıdır ve bir süre tahıl ekimi yapılmamalı
  • Çavdar ürünü oldukça erken hasat edilmeli bu sayede sklerotların toprağa gömülmesi önlenir.
  • Yemeklik çavdar yıkanmalı bu sırada su yüzeyine çıkan sklerotlar imha edilmeli
  • Tarla kenarlarında etmene konukçuluk eden Gramineae’ler temizlenmeli
  • Toprağa düşmüş sklerotların aktivite kazanmalarını engellemek için derin sürüm uygulamalı.
  • Hayvan yemi olarak veya insan beslenmesinde kullanılacak ürünün triyörden geçirerek sklerotları tamamen ayırmak veya bulaşık yemeklik çavdarı 3 saat suda beklettikten sonra içinde %18-20 oranında sofra tuzu bulunan suya koyarak su üzerinde yüzen sklerotları tamamen ayırıp uzaklaştırmaktır.

 

Hastalık hakkında teşhis fotoğrafları

 

 

Yazılarımızdan haberdar olmak için
Abone olmak istermisin ?

Kaliteli yazılarımız ve fotoğraflarımızdan ilk sizin haberiniz olsun !

Bitki koruma ailesine katıldığınız için teşekkür ederiz.

Bir şeyler yanlış gitti sanırım 🙁

Şükrü Kaynaş

Ne zaman fark edebiliriz acaba ? Zararlılar ve hastalıklar ile mücadele ettiğimizi zannedip, önümüze konulan bir besinin sadece kimyasaldan ibaret kansorejen bir madde olduğunu...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Yazılarımızdan haberdar olmak için
Abone olmak istermisin ?

Kaliteli yazılarımız ve fotoğraflarımızdan ilk sizin haberiniz olsun !

Bitki koruma ailesine katıldığınız için teşekkür ederiz.

Bir şeyler yanlış gitti sanırım :(