AnasayfaEntomolojiMeyve-Bağ Bitkileri

Altın Kelebek Zararlısı (Euproctis chrysorrhoea L.)

Euproctis chrysorrhoea L. (Lepidoptera: Lymantriidae)

Nasıl bir zararlıdır ?

Dişinin abdomeni gayet iri olup, ucundaki sarı renkli kıl demeti nedeniyle, bu zararlıya Altın kelebek ismi verilmiştir. Erkeklerde abdomen ince ve ucunda sarı renkli kıllardan oluşmuş kısa bir püskül vardır. Erginlerde kanatlar tamamen beyaz ve ipek parlaklığındadır. Bazı kelebeklerin ve özellikle erkeklerin ön kanatlarında birkaç siyah nokta bulunur. Dişilerde kanat açıklığı 29-37 mm, erkeklerde 26-32 mm’dir. Taraklı olan antenler, erkeklerde daha fazla gelişmiştir. Yumurtalar küme halinde ve üzerleri dişinin abdomen ucundaki kızılımsı kahverengi kıllarla örtülüdür. Bir yumurta kümesinde ortalama 276 (159-430) adet yumurta bulunur. Yumurta kümesi 12-31 mm boyunda, 6-10 mm genişliğindedir.

Nasıl yaşamaktadır ?

Yumurtadan yeni çıkan larvalar 1,7-1,9 mm boyunda, sarımsı açık kahverenginde ve üzeri ufak pütürlerle doludur. İkinci larva döneminden itibaren, altıncı ve yedinci abdomen halkalarının dorsalinde parlak turuncu renkte iki adet kabartı görülür. Bunlar, larvanın en belirgin özelliğini oluşturmaktadır. Daha sonraki dönemlerde, larvanın üçüncü-yedinci halkaları arasında ve dorsalde iki adet turuncu kırmızı renkte çizgi; yanlarında ve sadece ilk 8 abdomen halkasında, sağlı sollu kısa beyaz kıllar oluşur. Bu kısa beyaz kıllar, uzaktan larvanın yanlarında beyaz birer çizgi gibi görünür. Gelişmesini tamamlayan larva 28-37 mm boyundadır. Vücut derisi siyah olmakla beraber, üzerinde açık kahverengi lekeler bulunur. Hemen her tarafındaki kabartılardan demet halinde çıkan, uzun ve açık kahverengi kıllar, larvanın uzaktan kahve renkli görülmesine sebep olur.

Kışı, ağaçların daha çok genç dalları üzerinde ve salgıladıkları ipeğimsi ağlarla oluşturdukları yuvalar içerisinde, grup halinde dördüncü ve beşinci larva dönemlerinde geçirir. İlkbaharda günlük sıcaklığın 10°C’nin üzerinde olduğu ve gözlerin patlamaya başladığı dönemde, kışlık yuvalarını terk etmeğe başlayan larvalar, önceleri grup halinde ağaçların tepelerinde yeni çıkmakta olan yapraklarla beslenir ve akşam olunca yuvalarına dönerler. Daha sonra tüm ağaca dağılarak oburca beslenirler.

Gelişmeleri süresince 8 gömlek değiştiren larvalar, mayıs ortalarından itibaren ağaçlar üzerinde ördükleri seyrek kozalar içerisinde gruplar halinde pupa olurlar. Bunlardan 22-24 gün sonra, haziran ortalarında erginler çıkar. Akşam serinliğiyle hareketlenmeye başlayan kelebekler, özellikle yapraksız ağaçları gruplar halinde terk ederek geniş bir alana yayılırlar. En yoğun bulaşma bu yolla olur. Dişiler çıkışlarından yaklaşık 2 gün sonra yumurta bırakmaya başlarlar. Yumurtalarını genellikle yaprakların alt yüzüne, bazen de üst yüzüne veya dallara, küme halinde bırakır ve bunları salgıları ile birbirine ve yaprağa yapıştırır. Bir dişi ortalama 380 yumurta bırakır.

Yumurtadan yaklaşık üç hafta sonra çıkan genç larvalar, toplu halde yaşar ve yaprakların üst epidermisiyle beslenirler. Dış etkenlerden korunmak, aynı zamanda kışlık yuvalarını hazırlamak üzere, ağaçların uç sürgünlerinde sürekli ağ örerler. Giderek ağlarını sıklaştırır ve eylül ortalarına doğru dördüncü ve beşinci larva dönemlerinde kışlamaya çekilirler. Yılda bir döl verir.

Zararı nasıl olmaktadır ?

Altın kelebeğin larvaları, nisan-haziran (İlkbahar) ve ağustos- eylül (Sonbahar) dönemlerinde olmak üzere iki devrede zarar yapar.

Altın kelebek larvaları ağaçların yapraklarını yiyerek zararlı olur. Yaz sonu sonbahar aylarındaki ilk larva dönemlerinde yaprakların sadece üst epidermisini yerler. Asıl zararları ilkbaharda gözlerin uyanmasıyla başlar, bu devrede tomurcuklara ve ağaçların uç dallarında yeni çıkan yaprakçıklara saldırır, daha sonra tüm ağaca dağılarak yaprakları yemeye başlar. Salgın yıllarında ağacı tamamen yapraksız bırakırlar bu durumda meyvelerde de zarar yapar.

Ülkemizin hemen her yerinde yayılmış olan zararlı, bölge ve iklim koşullarına bağlı olarak 5-10 yılda bir salgın yapabilir.

Birçok meyve ve orman ağaçları ile süs bitkilerinde zararlı olur. Başlıca konukçuları elma, armut, erik, kiraz, vişne, kayısı, ayva, muşmula, badem, meşe, ahlat, yabani gül, kuşburnu, akdiken ve karaağaç’tır. Armut ve meşeyi tercih eder.

Doğal düşmanları nelerdir ?

Altın kelebek yumurtalarının Denizli’de %32, Ankara’da ise %61 oranında parazitlendiği saptanmıştır. Ayrıca Bacillus thuringiensis Berliner de bu zararlının önemli bir doğal düşmanıdır.

Mücadelesi Mekanik Mücadele

Kışın ağaçlar üzerinde bulunan kışlık yuvalar ve ilkbaharda toplu halde beslendikleri zaman larva kümeleri kesilerek toplanır ve bahçeden uzaklaştırılır. Ayrıca yumurta kümeleri de toplanmalıdır.

Biyolojik mücadele

Altın kelebek salgın yapma özelliğinin yanı sıra çok sayıda parazitoit ve predatör türlerin hücumuna uğramaktadır. Bu nedenle, popülasyonunda ani artış ve azalışlar görülür. Bazı yıllar yararlıları tarafından tamamen baskı altına alınabildiğinden, özellikle geniş çaptaki ilaçlamalardan kaçınılmalı, ilaçlama yapmak gerekiyorsa, öncelikle biyopreparatlar kullanılmalıdır.

Kimyasal mücadele

Bu zararlının mücadelesinde mecbur kalmadıkça kimyasal mücadele yapılmamalıdır. Diğer mücadele metotları uygulandığında, kimyasal mücadele gerekli olmayabilir. Komşu bahçelerden veya meşeliklerden bulaşma olduğu taktirde, bahçedeki ağaçların tamamı değil, sadece kenardaki 1-2 sıra ağaç ilaçlanmalıdır.

İlaçlama zamanı ne zamandır ?

Kış aylarında yapılacak kontroller ile bahçelerde ağaçların %30 veya daha fazlası bulaşık ve bulaşık ağaçların da %10’unda ağaç başına ortalama 15-20 veya daha fazla kışlık yuva bulunursa, bu zararlı ile ilkbaharda kimyasal mücadele yapılır. İlkbaharda, iklim koşullarına bağlı olarak nisan ortalarına doğru, larvalar kışlık yuvalarını tamamen terk ettikleri dönemde ilaçlama yapılmalı, zararın ilerlemesine fırsat verilmemelidir. Genellikle bir uygulama yeterlidir.

Yazılarımızdan haberdar olmak için
Abone olmak istermisin ?

Kaliteli yazılarımız ve fotoğraflarımızdan ilk sizin haberiniz olsun !

Bitki koruma ailesine katıldığınız için teşekkür ederiz.

Bir şeyler yanlış gitti sanırım 🙁

Şükrü Kaynaş

Ne zaman fark edebiliriz acaba ? Zararlılar ve hastalıklar ile mücadele ettiğimizi zannedip, önümüze konulan bir besinin sadece kimyasaldan ibaret kansorejen bir madde olduğunu...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Yazılarımızdan haberdar olmak için
Abone olmak istermisin ?

Kaliteli yazılarımız ve fotoğraflarımızdan ilk sizin haberiniz olsun !

Bitki koruma ailesine katıldığınız için teşekkür ederiz.

Bir şeyler yanlış gitti sanırım :(