AnasayfaEndüstri BitkileriFitopatolojiFUNGAL HASTALIKLAR

ŞEKER PANCARI FİZYOLOJİK HASTALIKLARI

ŞEKER PANCARI FİZYOLOJİK HASTALIKLARI

                 Şeker pancarında, bitki kalıtımı ve özelliğine, toprak yapısı ve kimyasal özelliğine, iklimsel faktörler ve hatalı tarımsal işlemlere bağlı olarak pek çok fizyolojik kaynaklı hastalık vardır. Burada öncelikle bu hastalıklar 4 ana başlık altında aşağıda verilmiş olup, daha sonrada ülkemizde sıklıkla görülenler açıklanmıştır.

Bitki özelliği ve kalıtımıyla ilgili olanlar

  • Erken tohuma kalkma
  • Kökte lifleşme ve odunlaşma
  • Çok göbeklilik ve çok gövdelilik
  • Başta kapalı veya açık boşluk oluşması (Oyuklaşma)
  • Yaprak beyazlığı( Chimaera/ albinism)

Toprak fiziksel ve kimyasal Yapısı

  • Toprak reaksiyonu
  • Ağır metal iyonları toksitesi (Mn, Al, Zn, Pb, Cu v.b)
  • Kaymak bağlama, toprak sıkışıklığı veya geçirgenliği
  • Toprak kirlenmesi
  • Makro ve mikro besin maddesi noksanlıkları

İklimsel faktörler

  • Kuraklık ve sıcaklık
  • Rüzgâr (Tav kaçması, Kum fırtınası)
  • Soğuk ve don
  • Yağış (Dolu, yıldırım, su basması v.b)

Hatalı tarımsal işlemler ve çevre kirliliğinden kaynaklananlar

  • Gübre ve ilaçlar ( Fungusit, Herbisit ve İnsektisit v.b) ile endüstri gaz ve tozları.
  • Yanlış toprak işleme
  • Aşırı sulama

                Bu etkenlerden özellikle bazılarına ülkemizde sıklıkla rastlanılmaktadır. Bunlardan önemli olan ikisi soğuk (don) zararı ve besin elementi noksanlığıdır.

Soğuk, Don Zararı: Sık sık görülür. Don zararları, ilkbahar ve sonbaharda görülür. İlkbaharda genç bitkiler, özellikle çenek yaprakların toprak yüzeyine ilk çıkışı anında-3 C düzeyindeki donlardan çok zarar görür. Kırağıdan etkilenen filizler, kahverengileşip karararak ölür ve büyük kayıplar verir. Kurak şartlarda don, toprağın içine de işler ve genç filizlerin hipokotillerinde kahverengi- siyah renkli incelmelere yol açarak, büyük bitki kayıplarına neden olur( Başta İç Anadolu’da görülmek üzere, don zararı Nisan 1987’de % 18, Nisan 1997’de %14).

                Çıkışı tamamlanan genç filizler, daha sonra -5 oC dona kadar dayanır. Genelde havaların açık geçtiği gecelerde oluşan -5 oC’ın altındaki sert donlarda ise, genç pancar filizlerinin çenek ve gerçek yaprakları, dokulardaki hücre suyunun donması sonucunda, solup pörsür.

                Sonbaharda don, özellikle silolanan pancarlara zarar verir. Silolarda, -5 oC’ın altındaki sert donlardan, öncelikle köklerin kuyruk ve kazık kök kısımları etkilenir. Kökler, genelde -9 oC’ın altındaki donlarda donar. Donan dokular, hücreleri parçalanarak, camımsı –sulu bir görünüm alır. Ancak, don devam ettiği sürece köklerde herhangi bir bozuşma tehlikesi söz konusu olmaz. İlerde havaların ani ısınması ile birlikte, don birden açılır ve kök dokuları da gri- kahverengi- siyah renkler alarak çürüyüp, bozuşur. Geç donlar şeker pancarında bitkinin erken gelişme döneminde zararlı olabildiği gibi, erken donlarda sonbaharda sökümü henüz gerçekleşmemiş bitkilerde zarara yol açabilir. Bu don sonucu bitkilerdeki şeker oranı düşer. Şiddetli donlarda yumrularda siyahlaşma ve bunu izleyen dönemlerde de sulanma ve yumuşak çürüklük görülebilir. Dondan etkilenen pancarın işlenmesi de güçleşir. Pancarda geç donlar ayrıca bitkilerde geç-erken tohuma kalkma zararını da oluşturur. Geç donlar çıkışı da azaltır.

                Besin Elementi Noksanlıkları: Şeker pancarı besin maddesi yönünden çok istekli bir bitkidir.

Fosfor Eksikliği: Sık görülen besin maddesi eksikliği içerisinde fosfor eksikliği dikkati çekmektedir. Fosfor eksikliğinin şeker pancarında en dikkati çeken belirtisi; fosfor eksikliği görülen bitkilerin normale göre daha bodur ve daha yeşil bir görünüm almalarıdır. Topraktan ilk çıkan şeker pancarı fidelerinde fosfor eksiliğinde, kotiledonlarda sararma göze çarpar. Fosfor eksikliğinde bitkilerin hastalık etmenlerine karşı duyarlılıkları da artar. Özellikle Cercospora yaprak lekesi hastalığı fosfor eksiliğinde artmaktadır.

Bor Noksanlığı: Şeker pancarında yaygın görülen etkenlerden biridir. Bazı bölgelerde oldukça yaygın görülmektedir. Bor noksanlığının halk arasında anılan adı özü çürük veya kuru çürüklüktür. Bor noksanlığında ilk simptomlar, bayrak yaprakların üst yüzeylerinde beyaz ağımsı bir görünüş ve aynı yapraklarda kıvrılma ve yırtılmalar şeklinde görülür. Genç yapraklarda yaşlı yapraklardan daha fazla solgunluk görülür. Aynı zamanda genç yapraklarda gelişme geriliği veya çökmeler görülür. Gözlenen diğer bir belirti tipi de bayrak yaprakların karararak buruşmasıdır. Görüldüğü gibi bor noksanlığı daha çok genç yapraklarda etkili olmaktadır. Köklerde, doku altlarında, özde kanserler şeklinde çürümeler görülür. Bu çürük dokular önce steril olarak görülür. Daha sonra diğer organizmalar buraya girdiğinde bu organizmalar da gelişir. Bor noksanlığı toprağa 1,5-2 kg/dekar borax veya yaprağa %0,5-% 0,1 borax püskürtülerek tedavi edilebilir.

Azot, Kükürt, Molibden eksikliğinde bitkilerde üniform bir sarılık göre çarpar.

Potasyum, Magnezyum eksikliğinde: Yapraklarda yanıklıklar ve kurumalar görülür. Bu yanıklıklar, kavrulmalar ve esmerleşmeler daha çok yaşlı yapraklarda görülür. Yaprak kenarlarından başlar ve tüm yaprağı kuşatır. Merkezdeki yapraklar yeşilken diğer yapraklarda yanıklıklar görülür.

 Çinko, Manganez, Demir ve Bakır eksikliğinde bitkilerde gözlenen belirti tipi yaprakta kloroz görülürken damarların yeşilliğini muhafaza etmesi şeklindedir.

Herbisit Zararı: Özellikle hububatta kullanılan 2,4 D ve MCPA gibi, hormon bazlı herbisitler (PHENOXY bileşikleri), ister esinti, ister alet temizleme hatası şeklinde olsun, şeker pancarı bitkilerinde ağır zararlanmalara yol açar. Genç bitkilerde hipokotil kalınlaşır ve yaprakların sap veya ayalarında değişik şekil bozuklukları( ölçüsüz uzama, kıvrılma, bükülme vb.) oluşur.

                Ayrıca , SULPHONYLUREA (Hububatta Chlorsulfuron), DINITROANILIN ( Ayçiçeği, pamuk, domates ve haşhaşta Triflurlin; mısır, ayçiçeği, domates, pamuk, patates ve soğanda Pendimethalin) FLUROCHLORIDON ( Ayçiçeği, havuç ve patateste RACER ) ve TRIAZIN (Mısırda Atrazin, simazin vb.,) bileşiklerinin topraktaki kalıntıları, şeker pancarında çok ciddi çıkış sorunları yaratır.

                Bunların dışında şeker pancarında yabancı ot mücadelesinde kullanılmak üzere ruhsatlı herbisitler uygun olmayan koşullarda ve yüksek dozlarda kullanıldıklarında şeker pancarlarında fitotoksiteye neden olurlar.

Yazılarımızdan haberdar olmak için
Abone olmak istermisin ?

Kaliteli yazılarımız ve fotoğraflarımızdan ilk sizin haberiniz olsun !

Bitki koruma ailesine katıldığınız için teşekkür ederiz.

Bir şeyler yanlış gitti sanırım 🙁

Şükrü Kaynaş

Ne zaman fark edebiliriz acaba ? Zararlılar ve hastalıklar ile mücadele ettiğimizi zannedip, önümüze konulan bir besinin sadece kimyasaldan ibaret kansorejen bir madde olduğunu...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Yazılarımızdan haberdar olmak için
Abone olmak istermisin ?

Kaliteli yazılarımız ve fotoğraflarımızdan ilk sizin haberiniz olsun !

Bitki koruma ailesine katıldığınız için teşekkür ederiz.

Bir şeyler yanlış gitti sanırım :(