AnasayfaBAKTERİYEL HASTALIKLARFitopatolojiMeyve-Bağ Bitkileri

Turunçgillerde Kanser Hastalığı (Xanthomonas citri subsp. citri)

Hastalık Etmeni: Xanthomonas citri subsp. citri (Syn: Xanthomonas axonopodis pv. citri)

Uluslararası yaygın isimleri: 

Türkçe: Turunçgillerde kanser

English: Asiatic canker, Asiatic citrus canker (A strains), bacterial canker of citrus, cancrosis A (A strains), citrus canker,

French: bactériose des agrumes, chancre bactérien des agrumes, chancre citrique, chancre des agrumes,

German: Bakterienkrebs: Zitrus, Zitruskrebs,

Italian: cancro batterico degli agrumi,

Portuguese: cancro-cítrico,

Russian: рак цитрусовых,

Spanish: bacteriosis del limonero, cancrosis asiática (A), cancrosis de los cítricos

Hastalık hakkında genel bilgi 

Birkaç tip kanser hastalığına Xanthomonas citri pv. citri bakterisinin ırkları neden olur. Bu şubede Asya’ya özgü form kanser A hastalığı en yaygın ve şiddetli formunu tanımlar. 

Turunçgil kanseri ilkin Güney Asya’da ortaya çıkmıştır. Çok sıkı karantina önlemlerinin alınmasına rağmen hastalık yayılmaya devam etmektedir.  

Hastalığın birkaç tipi vardır. En yaygın ve şiddetlisi Asya tipidir. Bu tip Asya, bazı Pasifik ve Hint Okyanusu adalarında ve bazı Güney Amerika ülkelerinde bulunmaktadır. Sürgün çıkışı ve genç meyve oluşumu dönemlerinde yağışın sık olduğu yerler de ciddi bir hastalık olabilir.

Kanser genellikle bir yaprak lekesi ve kabuk lekesi hastalığıdır. Koşulların enfeksiyona çok uygun olduğu zaman yaprak ve meyve dökümüne neden olur. Enfeksiyonlu olup ağaçta kalan meyvelerin iç kalitesinde fazla değişiklik olmaz, ancak onların taze olarak Pazar kalitesi düşüktür.

Genel olarak greyfurt, lime, üç yapraklı ve portakal çok hassastırlar. Turunç, limon ve tatlı portakal orta derecede hassas ve mandalina orta derecede dirençlidir.

Belirtileri nasıl olmaktadır ?

Kanser lekeleri toplu iğne başı kadar büyüklükte lekeler şeklinde başlar ve 2-10 mm çapa kadar ulaşırlar. Lezyonların son büyüklükleri esasen çeşide ve enfeksiyon sırasındaki konukçu dokunun yaşına göre değişir. Lekeler başlangıçta yuvarlaktır. Fakat daha sonra düzensiz şekilli gelişirler. Çoğu kez yaprak kenarında veya yaprak ucunda veya yaprağın sınırlı bir alanında yoğunlaşmıştır. Bir yaprağın üzerindeki tüm lekeler az çok aynı büyüklüktedir. Çünkü yaprakların hassasiyet periyodu çok kısadır. Ve yaprak dayanıklı olmadan önce ikinci bir enfeksiyon şansı yoktur. Meyvelerde, lekelerin boyutları değişebilir çünkü kabuk daha uzun süre hassastır ve birden fazla enfeksiyon çemberi olabilir.

Yaprak altlarında lekeler enfeksiyondan yaklaşık 7 gün sonra gözle görülebilir hale gelir. Üst yüzeyde ise bundan hemen sonra olur. Genç lekeler kabarık ve püstül şeklindedir. Özellikle yaprak altında püstüller daha sonra mantarlaşır ve kraker şeklini alır. Kenarları yüksek ortaları çöküktür. Meyve ve gövde lekeleri 1-3 mm derinliğe kadar ilerler ve az çok yaprak lekelerine benzer.

Hastalığın yapraklardaki karakteristik belirtisi lekeleri kuşatan sarı bir hale oluşudur. Ancak, bazı fungal etmenlerin ve abiyotik faktörlerin yol açtığı lekelerde de hale olabilir. Bundan başka, kanserler yaşlandıkça sarı hale kaybolma eğilimindedir. Kanserin daha güvenilir bir teşhis belirtisi, yaygın ışığa tutulduğu zaman kolaylıkla fark edilen ve nekrotik doku etrafında gelişen sulu bir kenar oluşumudur.

Nasıl bir bakteridir ?

Xanthomonas citri pv. citri çubuk şeklinde, gram negatif, tek polar kamçılı bir bakteridir. Gelişmeleri aerobiktir. Laboratuar ortamlarında sarı renkli koloniler oluşturur. Ortama glikoz ilave edildiğinde, koloniler çok mukoid olur. Gelişme için maximum sıcaklık 35-39 ºC’dir.  Optimum gelişme sıcaklığı ise 28-30 ºC’dir.

Fizyolojik olarak Xanthomonas citri pv. citri nitratları nitrite indirgemez, arparagin kullanmaz oksidaze negatif veya oksidaze zayıf pozitiftir. Pek çok karbonhidrattan çok az asit oluşturur. Kazein ve jelatini eriten pektolitik enzimler meydana getirir. Peptondan amonyak ve H2S oluşturur aesculin ve nişastayı hidrolize eder.

Seroloji, bakteriofaj tipleri, yağ asidi profilleri ve DNA analizleri teşhis için yararlı olmuştur. Fakat aynı türdeki diğer pathovarlardan ayrılmaları citruslardaki patojenitesine dayandırılmaktadır.

Hastalığın yaşamı ve Epidemiyolojisi

Xanthomonas citri pv. citri  yaprak, gövde ve meyvelerdeki lekelerde canlılığını sürdürmektedir. Lekeler serbest rutubet olduğu zaman bakteri akıntı şeklinde dışarı çıkar ve yeni gelişmeyi enfekte etmek özere dağılabilir. Rüzgarla taşınan yağmur ana dağılma etkenidir ve bu bakterinin stoma veya rüzgarla taşınan kum veya diğer etkenlerle oluşturulan yaralardan girmesine yardım eder. Bakteri, lekeler büyüme döneminde iken en fazla çoğalır.

Bu bakteri yaprak ve meyve lekelerinin kenarlarında meyveler yere düşünceye kadar canlı kalır. Toprakta sadece birkaç gün toprağa karıştırılmış bitki materyalinde ise birkaç ay canlı kalır. Kuru olarak saklanan bitki materyallerinde ise yıllarca canlı kalır.

Yaprak, gövde ve meyveler olgunlaşırken kansere dayanıklı hale gelir. Yaprak ve gövdedeki hemen hemen tüm lekeler büyümenin başlamasından itibaren 6 hafta içerisinde olur. Kabuk enfeksiyonu için en kritik periyot taç yapraklarının dökülmelerinden sonraki 90 gündür. Bundan sonra olan enfeksiyon küçük belirsiz püstüller şeklindedir.

Konukçu olgunluğunu geciktiren veya daha fazla sürgün çıkışını teşvik eden koşullar hastalık saldırı riskini artırır. Daha az canlı gelişen anaçlarda ki , örneğin üç yapraklı ağaçlar hızlı gelişenlere göre daha az yakalanırlar, çünkü bunlarda her yıl çıkan sürgünler farklıdır. Genç ağaçlar yaşlılardan daha çok kanser içerirler.

Kanser genellikle kısa mesafelerde ve ağaç içinde ve komşu ağaçlara rüzgar ve yağmur ile dağılır. Ağaçların rüzgar ve yağmur alan yönlerinde daha çok gelişir.uzun mesafeli taşınma ise gözlü kalem, anaç ve aşılı fidan gibi çoğaltma materyali ile olur. Tohumla taşınmasına ait hiçbir kanıt yoktur. fidanlıkta aşı işleri ile uğraşan işçiler bulaşık kalem veya budama aletleri ile hastalığı bir fidandan diğerine taşıyabilirler. Uzun mesafeli taşınma, enfeksiyonlu artık meyveler veya işlenmiş meyvelerin artıkları turunçgil bahçelerinin yanına veya içine atılırsa da olabilir.

Nasıl mücadele edilir ?

Kanser iklim koşullarının hastalık gelişimine uygun olduğu bazı yer ve ülkelerde, hastalık bulunan yerlerden turunçgil ithalatı sıkı bir şekilde denetlendiği için hala bulunmamaktadır. Bu asırda Güney Afrika, Avustralya ve  ABD körfez eyaletlerinde görülmüş fakat bu ülkelerde hastalıklı fidanlık ve bahçeler karantina hükümleri gereğince yakılarak yok edildikleri için hastalığın yok edildiği rapor edilmiştir.

Hastalığın şiddetli olduğu ülkelerde Valencia portakalı ve mandarin gibi  dayanıklı turunçgiller karlı olabilir.kanserin sorun olduğu bölgelerde hastalık şiddetini azaltmak için muayyen kültürel önlemler izlenmektedir. Rüzgarla yaprak zararlanması, ağaç sıraları arasına vejetasyona izin verilerek azaltılabilir. Enfeksiyonlu bahçelerde ağaçlar çiğ veya yağmurdan dolayı nemli iken çalışılmadan sakınılmalıdır. Japonya da yaprak galeri güvelerinin açtığı yaralardan enfeksiyon kolaylaşmıştır.

Kanserin ana sorun olduğu yerlerde mücadele, uygun kültürel önlemlerle birlikte uygun zaman da bakırlı ilaçlarla ilaçlamada gerektirir. Meyvenin çiçek taç yapraklarının dökmünden 90 gün sonra hassas olmaları nedeniyle bu periyot boyunca kabuğun bakırlı ilaçlarla kaplanması gerekmektedir. Bu amaç için yağmura bağlı olarak 2 veya 3 ilaçlama gerekebilir. Bazı ülkelerde, çiçek açılması öncesi bakırlı bir ilaçlama zorunludur. Böylelikle ilkbaharda sürgün enfeksiyonları önlenerek bakterinin meyve enfeksiyonu için yeterince çoğalmaları engellenmiş olur. Çok hassas olan greyfurt da daha fazla ilaçlama gerekebilir.

Hastalık hakkında tanımlayıcı fotoğraflar

Yazılarımızdan haberdar olmak için
Abone olmak istermisin ?

Kaliteli yazılarımız ve fotoğraflarımızdan ilk sizin haberiniz olsun !

Bitki koruma ailesine katıldığınız için teşekkür ederiz.

Bir şeyler yanlış gitti sanırım 🙁

Şükrü Kaynaş

Ne zaman fark edebiliriz acaba ? Zararlılar ve hastalıklar ile mücadele ettiğimizi zannedip, önümüze konulan bir besinin sadece kimyasaldan ibaret kansorejen bir madde olduğunu...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Yazılarımızdan haberdar olmak için
Abone olmak istermisin ?

Kaliteli yazılarımız ve fotoğraflarımızdan ilk sizin haberiniz olsun !

Bitki koruma ailesine katıldığınız için teşekkür ederiz.

Bir şeyler yanlış gitti sanırım :(